Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkiye etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Eylül 2019 Çarşamba

Moldova - Türkiye : Oyuncuya Dayalı Oyun

SS Lazio v AS Roma - Serie A : News Photo

Dün gece uyku tutmayınca blogu diriltme fikri kafamda canlandı. Aslında onunda çıkış noktası milli takımın oynadığı oyun karşısında zikrettiğim fikirlerin daha sonra Mehmet Demirkol tarafından söylendiğinin arkadaşlarım tarafından kulağıma çalınmasıydı. Twitter, podcast vs. işlerin beni yeterince tatmin etmediğini bir kez daha anladığımdan ilk aşkım olan bloga yazıyorum. Neyse çok laf salatası yapmadan Andorra maçının penceresinden Moldova maçına bir kaç kelam edelim.

Başlıktan yola çıkıp en sonda söyleyeceğimi en başta söylemek istiyorum. Avrupa Şampiyonası elemeleri sırasında bizi mest eden futbolu oynadığımız evimizdeki Moldova, Fransa ve deplasmandaki Arnavutluk maçları ile geçtiğimiz 2 maçı oynayan takımın farklı oyuncuları Cengiz Ünder, Hasan Ali ve Burak Yılmaz'dı. 3 Oyuncunun da sakatlık sebebiyle olmadığını düşündüğümüzde yerine ikame edecek oyuncular (içerideki Moldova maçında Cengizin yokluğunda Deniz Türüç oynamıştı) ile pekala benzer bir performans göstermemiz gerekirken , milli takımın oyunu pek tatmin edici değildi. Peki neden?

Sezonun başı olması ve futbolcuların form durumlarının en üst noktada olmaması benim için tali bir sebepken (ki bu kadar kalite farkı olan ekiplere karşı formsuz bir takımın bir sürklase etmesi gerektiğini düşünüyorum), takımın asıl probleminin bu 2 maçta da Şenol hocadan kaynaklandığını düşünüyorum. Herhalde hocada bizim gibi bir şekilde kazanırız diye düşünecek olmuş ki, rakipleri açma konusunda hücum varyasyonlarının üzerine çok çalışmamış yada oyunculardan bizim sahada göremediğimiz bir performansı vereceklerini hayal etmişti. Özellikle Andorra karşısındaki 11 hocanın hayalin çok daha ötesine geçtiğinin bir kanıtıydı. Böyle bir takıma karşı hücumu genişletecek kanat oyuncularını oynatmayıp İrfan ve Yusuf gibi merkez oyuncularının kanada yaklaşarak bir şeyler üretmesini beklemek yada Emre Belezoğlu'nun atacağı 40-50 metrelik çapraz toplarla Zeki ve Umut Meraşı kaçırmaya çalışmak , kanat özellikli oyuncuların varlığı ile daha kolay çözülecek bir maçı daha uzun ve meşakkatli bir yoldan açmak anlamına geliyordu. Maç içerisinde de hocanın oyuna müdahale etmemesi bizi büyük bir felakete sürüklüyordu ki, bir duran topla bu uçurumdan döndük.

Takdir edilesi bir biçimde Şenol Hoca Moldova maçına Andorra maçından dersler çıkartmış bir 11 sahaya sürdü. Deniz gibi net bir kanat oyuncusu ve Kenan gibi çalışkan bir santraforu kanatta oyuna başlattı. Oyunu geniş alana yaymamız ve akabinde Dorukhan, Ozan ikilisinin iyi top kapma performansı eklenince Andorra maçına göre daha iyi hucüm ettik ancak bu hücum performansında potansiyelimize göre kadük kaldığını söyleyebiliriz. Bunun sebebi ise çok basitti Deniz,İrfan, Kenan, Ozan, Doruk 5 'lisinin üretim açısından çok mahir olmaması gol pozisyonu üretimimizi kısıtlasa da Dorukhan'ın çok güzel lob pası ve Deniz'in çok güzel frikik golü ile oyunu rakibi açıp maçı kazandık. Özellikle İrfan'ın serseri yahudi gibi orta sahada sürekli top kaybetmesi (hayır bu top kayıpları ileri dikine paslar değil, baya paralel paslarda bile top kaybı yapıp rakibin bir kaç kez hızlı çıkmasına neden oldu) ilk devrede sinirlerimin zıplamasına neden oldu.

Milli takımlarda bir sistem futbolu oturtmak zordur kabul ediyorum. Genellikle aynı takımdan bir çok oyuncuyu barındıran yada alt yapı milli takımlarından bu yana beraber oynayan takımlar milli takımlar seviyesinde futbol sistemini düzgün olarak işletebiliyor. Şenol hocanın bu noktada kadro istikrarı takdir edilesi ve desteklenmeli ancak lejyoner sayımızın her transfer döneminde arttığı şu günlerde daha lezzetli bir futbol izlemeyi hak ediyoruz.

Son olarak 14 yabancı kuralının uygulanmaya başlandığı ilk Avrupa Şampiyonası elemelerinde Milli takımımızın geçmişteki gibi başka takımların puan kayıplarını beklemek yerine ipleri elinde tutması, olası bir Fransa deplasman beraberliği ile grup liderliği ihtimali yabancı kuralının değişmemesi için yeterli sebeptir. Beyler rekabet iyidir ! Bak dün Milan 'ın 10 numarası Milli Takımımızda oyuna sonradan dahil oluyor bu rekabet sayesinde.  





12 Eylül 2010 Pazar

Türkiye 83-82 Sırbistan



Teodopiç, duy sesimi yada duyma sende insansın oğlum gördük işte son dakika da senin de elin titreye biliyormuş.

Kerem Gönlüm, duy sesimi sendeki yüreği bütün oyunculara koymak lazım bilader

Ersan İlyasova, bu maçlık kabul ediyorum ama 12 eylül'de durant sana emanet

Kerem Tunçeri, abi estadio barnabeu'da senin resmini gördüğümden beri bu kadar sevinmemiştim herhalde senin bir olayına.

Hidayet Türkoğlu, Babuş bu takımın eli öpülecek adamı sensin, bunu maçın her karesinde bizi oyunda tutarak gösterdin, ama...maddi manevi....

VE DİĞERLERİ FİNAL YETMEZ ALTIN İSTİYORUZ YÜRÜYE DURUN!


8 Eylül 2010 Çarşamba

Türkiye 3-2 Belçika : Yine Van Buyten


Yapma Hiddink bizde kalp var baş ağrısı var böyle maç yaşatma bir daha.

Tamam abi bu bünyeler Avrupa Şampiyonası denen mucizeler bütününü gördü de o ayrı bu ayrı, biliyorum, diyorsun ki sen ne anlarsın futboldan, modern futboldan özellikle, çok anlarım abi çok.

Maçın yorumcusu rıdvan bile benim söylediklerimi tekrar eder o kadar, tek farkımız ben burda zevkine yazarım o 1 milyon dolar alır.

Maç nasıl mı geçti gelin bir bakalım, bu kadroyu Hiddink çıkardıysa eğer onda da bunama belirtileri başlamış bunu söyleyeyim peşinen, kendi evinde geri yaslanmış bir türkiye üstelik rakip mahalle bebelerinden oluşan belçika- efendim, hadi lan hepsi premier lig de fransa lig 1 de oynuyor sesleri mi geldi- abi kaç tane adam geldi gitti sadece Galatasaray'dan örnek vereyim premier lig ve fransa ligi için, Elano, Santos,Jo,Xavier hangisi bizim ligde etki yaptı hiç biri.

Üstelik bu adamlar united chelsea liverpool'da oynamıyor, city, everton gibi takımların oyuncuları zaten ona benzer bir adam bizdede var stoke'da oynuyor hemide fark yok geçiniz.

İlk yarı tam eziyet, sanki Galatasaray oynuyor Emre dışında. Aurelio Sarp moda bağlamış umut yok bu adamı oynatıp Necip'i kesmeyin en kötü Necip bu işi yapar garantisini veriyorum. İlk yarının ortasında ustam Emrullah Köktemir dönüyor bir korner sırasında '' Oğlum gol yersek bu futbolla çıkaramayız'' ben daha bir şey demeden Onur'un çıkmadığı topa Van buyten kafayı vurdu ve içerde. Usta'ya büyük tepkiler var Kent'te ama en son suçlanacak kişi o. İlk yarı onların önde basması bizim şişirmemiz ve tek atağımız- tuncay kafa vurmayı artık öğren be abi futbolu bırakacan nerdeyse- ile son buldu.

İkinci yarı oyunun dönmesi için yapılacak hamle belli, Aurelio ve Selçuk İnan'ın çıkması gerekiyor, bakıyoruz tek çıkan selçuk ''Olsun'' diyoruz 10 deyip batmış ortak misali. Semih'in oyuna girmesi tuncaya, hamite herkese yaradı, ismail'in soldan kestiği ortaya önce ayağının içiyle vurdu hamit baktı kaleci inatçı Allah ne verdiyse sol ayağıyla vurdu ve 1-1, semih'in golü de benzer gelişti soldan sabri taşıdı defansın hatasından önünde kalan topu kaleye göndermek kaldı. Vincent Kompany mal adam abi tuncay ondan topu kapınca çift daldı oyundan atıldı, bir defans oyuncusunun en son yapacağı şey, 10 kişi kalmış rakip maç bitti ! hadi lan biz türkiyeyiz öle hemen biter mi.

Onur bu sefer çıkmaması gereken bir topa nerdeyse 18 dışı çıktı kaleden van buyten yine shevchenko misali yine van buyten 2-2 ne pislik adammış be!

Sabri çıktı abi küfrün bini bin para gökhan niye 11 başlamaz anlamak mümkün değil. Aynı gökhan çok akıllı bir pas çıkardı arda(can) pilaseyi koydu 3-2, evet artık maç bitebilir 20 milyon insanı kalp krizi moda soktuk yeter.

P.S Fellaini büyük ama çok büyük orospu çocuğusun

6 Eylül 2010 Pazartesi

Harbiden Türkler Uçuyor





Gazı aldık abi gidiyoruz yok gitmiyoruz uçuyoruz...

Bu kadro hedef yılında galiba beklentileri karşılayacak, gelişmesi beklenen oyunculardan sadece Cenk yerinde sayıyor, Ersan müthiş uzunlar beklentilerimin çok çok üstündeler...

Yarı finale çıkarız gibime geliyor ondan sonrası çakal sofrası orda yemek yemek kolay değil lokmalar biraz dikenli

31 Ağustos 2010 Salı

Erken Final: Türkiye -Yunanistan



Kendi evimizdeyiz, kendi sahamızdayız, kendi taraftarımızın önündeyiz herşey elimizde, ama rakip son dönemde pek de diş geçiremediğimiz komşu... Bu maçı kazanan büyük ihtimalle grubu lider bitirecek, buda birleşik devletler ile yarı finalde karşılaşmak manasına geliyor.

Yunanistan yine Spaunolis (Rockets'da niye böyle oynamadın), Diamantidis (Davut Güloğlu) ve Schorschianitis -kesin yanlış yazdım- sürüklediği bir takım, özellikle Spa'ya karşı hiç bir şekilde cevap veremiyoruz, bugun yunanistan'ı yenceksek Spa'yı durdurmamız gerekiyor.

Bizde ise iş Hido ve Ersan'da bitiyor, bu 2'li 3 numara pozisyonunda etkili oynarlarsa yunan savunmasını tamamen dağıtabiliriz, yunanistan oynadığı 2 maçıda tecrübe faktörü ile aldı ama onları küçük görmemiz gerekiyor.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts with Thumbnails