6 Temmuz 2020 Pazartesi

32 Senede 14 Şampiyonluk

İşte Fatih Terim'in yeni yardımcıları! Kimse beklemiyordu... - Son ...
Kendimi bildiğimden beri Galatasaray beni hep mutlu etti, kulübün altın çağının büyüme yaşlarıma denk gelmesi bundaki en temel sebep tabi ki. Başarılar elde edilirken de bir takım figürler ön plana çıktı oyuncu bazında Türk Altın jenerasyonun üyelerinin dışında, Hagi, Taffarel, Drogba, Sneijder, Selçuk, Arda diye uzayıp gider liste ancak antrenör bazında ön plana çıkan tek figür Fatih Hocadır.

Dün akşam maçtan sonra hocanın "Sevgili Galatasaraylılar, bu sene bizi affedin." açıklaması kalbime bıçak gibi saplandı. Takımın başında kaldığı dönemde 8 şampiyonluk kazanmış birinin bizden af dilemesi ağırıma gitti, 60'larının sonuna yaklaşmış bir adama nasıl bir baskı yüklüyoruz ki adam bizden af dileyecek psikolojiye geliyor. Tabi ki bu açıklamalar bu sezonki başarısızlığı değiştirmiyor ancak Türkiye'de hiç bir kulüpte olmayan bir efsane figüründe kıymetini biraz bilmemiz gerektiğini de söylemek lazım.

Özellikle ligin ilk yarısında hocayı amansızca eleştirdim, ondan hep daha fazlasını talep ettim, ilk yarıda kurulan yanlış kadro da onunda payı vardı en nihayetinde ancak hoca ikinci yarıda öyle güzel bir pas oyunu inşaa etti ki bu yeni jenerasyon hocalardan biri yapsa- ki abdullah avcıya pep guardiola muamelesi çekilen ortamdan bahsediyorum- yere göğe sığdırılmazdı. Hocanın pas oyunu pandemi sebebiyle sekteye uğrarken pandemi dönüşü bence hoca bir mucizeye daha imza atıyor, sakatlıktan kırılan takımı tam 8 orta saha oyuncusu ile kurgulayıp Guardiola'nın ıslak rüyalarında gördüğü 10 orta saha oyunculu sisteme selam çakıyordu.

Dünkü maç 32 senelik ömrümde şampiyonluğa oynamayan Galatasaray'ın ilk 5 dışına çıkma alışkanlığının bir tezahürü oldu, bana göre oyuncular tarafından bir maç satma olduğu fikri kafama mıhlanmış gibi ama yinede dün gece yaşananları aşabilmemin tek sebebi Fatih Hoca olacaktır.

96'dan 2020 yılına geçen 24 senede işinde halen başarılı olabilen teknik adamı geçtim kaç tane profesyonel vardır ki? Futbol gibi sürekli değişen dinamik bir olgunun içerisinde hocanın halen zirve diyebileceğimiz futbol oynatması hocanın ulu bir teknik adam olduğunun nişanıdır.

Medyada Önümüzdeki senelerde fener ve beşiktaş gibi maddi bir krize gireceğimiz ve çökeceğimiz teorileri ne kadar konuşulursa konuşulsun fatih hoca olduğu sürece ben bir şekilde iyi futbol oynayan bir takım olacağımızdan eminim.

15 Haziran 2020 Pazartesi

Bu Sezona Veda Bu Takıma Teşekkür

Kendimi bildiğimden beri 3 ay boyunca Galatasaray maçı izlemediğim bir dönemim olmamıştı. Dünya'da hayatı durduran Wuhan virüsü futbolu da etkiledi ve hayattaki en önemsiz önemli şey olan Galatasaray'dan mahrum bıraktı beni.
3 aylık aranın ardından bir iştah vardı doğal olarak, Trabzon ve Başakşehiri izleyen gözler kendi takımımızdan da benzer bir istek ve arzu bekliyordu. Olmadı.

Aslında Fatih hoca maç öncesi Beinsports'a verdiği röportajda bu oyunun ipuçlarını vermişti bizlere, pandemiden önce ligin en iyi takımı olduğumuzdan, pandemiden sonra takımı elinden geldiğince hazırladığından bahsetti muzipçe gülümseyerek, maç sırasındaki isyankarsızlığı da sanki bu futbolu beklediğinin göstergesi gibiydi.

2 yıl üst üste şampiyon olmuş takımın Başakşehir ve Trabzon kadar iştahlı maça başlamasını bırakın, Rizespordan ciddi baskı yemesi, pandemi döneminin 30 üst yaş ortalamalı takımımızın ne kadar hazır olmadığının gösteriyordu ilk 10 dakikada. Takım sanki sezon başındaki temposuz , cansız oyununa geri dönmüş, 2. yarıda galibiyet serisi yakalayan takımdan uzak görüntü veriyordu.

Buraya kadar herşey kabul edilebilir düzeydeyken, takımın kalbi ve ruhu olan kaptan Muslera'nın bu ligde sadece kendisinin kurtarabileceği bir topu kurtararak kaval kemiğini feda etmesi sezonun da sonu anlamına geliyordu.

Kötü oynayan takım kaptanın bacağının kırılmasıyla tamamen kopmuştu maçtan, ve beklenen son gerçekleşerek 2-0'lık bir mağlubiyetle Rizeden ayrılıyordu.

Rize maçında Andone ve Muslera'nın sezonu kapatması, kart cezalıları, pandemi döneminde hocanın virüs kapması, Başkan Mustafa Cengiz'in sağlık durumu derken oyunculara bir yandan hak verebiliyorum. Nihayetinde bizler kendi iş yerimizde % kaç verimle çalışabiliyoruz ki onlardan da verim bekleyelim.

Kaçan şampiyonluğun ardından gelirler azalacak ve 3 sene evvel kurulan bu maliyetli takımın dağıtılması gerekecek. 3 sezonda 2 şampiyonluk alan bu takıma teşekkür edip, Mert Hakan, Emre Kılıç, Nazım Sangare, Oğulcan gibi oyuncularla seneye yeni bir takım kurularak yeni maceralara atılmak vaktidir.

2 Mart 2020 Pazartesi

Az Kuru Az Pilav Çeeek!

Evet bu iğrenç espiriyi artık yapmanın vakti gelmişti, Onyekuru'yu diyorum tabi ki , kendisine atılan berbat paslarda bile fiziksel anamolisi ile fark yaratıp pozisyon yaratan ancak kuvvetsizliğinden final paslarını veremeyen veya bitirici şutlarını çekemeyen Onyekuru...Kendisine döner pilav öneriyorum kuvvetlenmesi için

Berbat girizgahımızı da yapmışken maç hakkında da bir 2 kelam edelim, öncelikle Gençlerbirliğinin nasıl savunacağını göremeden gelen duran top Donk golü (ki ben bu golü 86. dakikada bekliyordum) maçı bizim açımızdan kaymaklı ekmek kadayıfına dönüştürdü. Soldan Onyekuru'nun koşularını besleyen Seri'ye , Merkeze çekilip Gariban Reise (Mariano) alan açan Soso eklenince, maç halı saha maçından hallice bir rahatlıkta geçti.

Onyekuru her ne kadar pas veremeyip şut atamasada, rakip savunma için öyle büyük tehdit ki rakip bek bir kez bile çıkamadı onun korkusundan, bu kadar iyi orta saha ve sağ bek performansının yanına gole aç bir falcao eklenince izlemesi biraz çıldırtan çoğunlukla güldüren bir oyun ortaya çıktı.

Galibiyet serisini 8 maça çıkarmak mühimdi bu başarıldı. Şimdi sırada Sivas deplasmanı var ve bu maç aslında 10 puan gerideyken kafamada kurduğum hedef maçtı. Günün şartlarına bakıldığında o zamanki ehemmiyetinde olmasada galip gelinmesi durumunda Sivasın şah damarının kesileceği kanaatindeyim.

25 Şubat 2020 Salı

Bahar Geldi ! Hoca Geri Döndü

2020 gerçekten enteresan başladı benim için, 2019 son aylarında 30 yıllık yuları çözmek için askere gitmemle başlayan süreç ve 2020 Şubatında Nişanlanmam ile evlilik yoluna girişim. Evet ben ve evlilik kelimeleri en az Galatasaray'ın Kadıköy'de galibiyet alması kadar garip duruyor. Ama 2020 yılında ikisi de gerçekleşti beni çok mutlu ederek.


Sahaya cüretkar bir 11 ile çıkan Terim, haftalardır Fenerbahçenin muzdarip olduğu problemleri çok iyi etüt edip oyuncuları bu konuda çok iyi çalıştırmış. Attığımız korner golünda Falcao'nun ön direk koşusu ve Feghouli'nin Amerikan Futbolu savunma oyuncuları gibi 2 oyuncuyu bloke ederek Donk için konforlu bir alan oluşturması derslikti.


Esas konuşulması gereken ise ana oyun planı olan Onyekuru'nun half space koşularıydı.

half space ile ilgili görsel sonucu

Onyekuru maçın 30. saniyesinden itibaren sürekli olarak half space bölgelerine depar atarak pozisyonlara girdi, tabi ki burada fener savunmasının birbirine alışkın olmaması, pozisyonu olmayan oyuncuların oynamaması, ilerde pres yapılmaması ve rahat top atılmasına sebep verilmesi gibi nedenler sayılabilir, ancak bunlar bilinse de sahada bunları ısrarla başarıyla uygulamak takdire şayan bir durum ortaya çıkarttı. Onyekuru 4-5 gol atıp derbi tarihine geçicek bir performansı gösterecek pozsiyonlara girse de biraz yetenek noksanlığı onu sadece 1 golde bıraktı. Bu noktada Falcao'ya da parantez açmak lazım, Serdar Aziz onunla birebir oynasa da vücuduna atılan her topta Serdar'a üstünlük sağlayıp Onyekuru'ya alan açıp onu beslemeyi bildi, ve sakatlık olmasa takıma nasıl inanılmaz bir katkı sağlayacağının pırıltılarını verdi.

Nihayetinde 20 senelik galibiyet hasreti 3-1 'lik net bir skor ile gelirken şampiyonluk yolunda inanılmaz bir rüzgarıda takımın ardına kattı. Bundan sonrası yokuş aşağıya ve direksiyonda çok tecrübeli bir Sürücü var.


19 Ocak 2020 Pazar

Kış Güneşinde Çiçek Açan Ağaç mıyız yoksa Bahar mı Geldi?

Lige verilen ardından 2. yarıdaki ilk maçı bir pazar öğleden sonrası maçı ile açtık ve zor da olsa 2-1 kazanmayı başardık.


Belhanda yerine Emre Akbaba'nın ilk 11'e yerleştiği düzende Emre'yi rakip kaleye daha yakın tutmak adına 4-3-3'den 4-2-3-1 e geçiş oldu, ben açıkcası maç önceside takımı dizememiş acaba ömer bayramın merkeze gelip emrenin sol kanada geçtiği bir 4-3-3 mü izleyeceğiz diye düşünmüştüm.

Bu maç özelinde gözle görülür en önemli fark takımın dizilişinden ziyade beklerin özelliklede saraccinin performansıydı. Genellikle çok hareketsiz ve genelde topu alanın gevşek gevşek geriye pas attığı bir takım olduğumuzdan saracci gibi bindirme yapmasının yanı sıra defanstan çalım atarak yada kaptığı toplarla hemen rakip sahaya hücum eden bir oyuncunun varlığı takımı olduğundan çok daha iyi duruma taşıdı. 2. devre saraccinin bu performansı sürekli olacaksa takım olarak çok avantajlı bir konuma geçeceğimizi söyleyebilirim.

İlk devre Falcao futbol topunu ilk kez görüyormuş gibi davranmasa çok rahat 3-0 4-0 olacak maçtı aslında, Falcao halen hazır değil, ancak maçın sonunda geriye koşup yaptığı müdahale bu maç için bana göre imzasıydı.

Bu maç özelinde eleştiri getirilecek konular belli, net stoper eksiğimiz var Marcao Donk dallamalarına daha fazla taammül edemiyorum, bide Soso böyle oynicaksa hiç oynamasın 4 aydır bekliyoruz ha oynadı ha oynayacak diye..

sözün özü şu kadıköye kadar 5 de 5 hedefinin ilki geçti 4 maçı alıp kadıköyden beraberlik koparabilirsek şampiyonluk mevzusunu tekrar masaya yatırabiliriz.

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts with Thumbnails