28 Aralık 2019 Cumartesi

Kış Güneşi



Sorun bende galiba, takım kadrosunu görünce bir şey hayal etmeyince hatta takımın gol atamayacağını düşünce takım galip geldi. Acaba Antalyaspor çok kötüydü ondan mı? ama Ankaragücüde çok kötüydü... Galiba bir saman alevi izledik, bu kış güneşi içimizi ısıtır mı?


Gerçekten hiç bir şey hayal ettirmeyen şu yukarıdaki kadroyu görünce, fm oynamaya devam edip radyo gibi maçı dinlemek vardı aklımda, taa ki maçın başlama vuruşunda babamın maçı izlemek istemesiyle bu imkansız hale gelene kadar.

Evet bu sezonki 20 küsürüncü maç, ve 45 dakika gerçekten güzel futbol izledik, bunda orta sahanın dinamizmi de etkiliydi, mariano'nun olması gerektiği atletizmde olması da etkiliydi, falcao'nun rakip savunmayı gezdirmesi de etkiliydi.

Ceza sahasına çok adamla girdiğimizi görmek gerçekten mutlu eden en önemli unsurdu, Taylan bunu kendine şiar edinmiş gibi bol bol Falcao'nun yanına sokulup forveti 2 'ledi. Yine Falcao'nun orta sahaya yaklaşıp rakip savunmayı öne çıkarttığı anlarda Soso ve Ömer Bayram half spacelere güzel koşular attı, Seri 'de Allah var sezon başında ondan beklediğimiz pasları bam bam attı.

Süper bir ilk devre 3-0 ile biterken 2. devre geçen her dakikada ağırlaşan zeminle beraber bizimde pilimiz bitti. Her maç olduğu gibi rakip üstümüzü baskı kurmuş ve gol bulma ihtimalini arttırırken önce Babeli ardından Taylanı savunma arkasına kaçırarak 2 gol daha bularak bu sezon ilk kez 5 lemiş olduk.

Antalyaspor çok kötü takım eyvallah ama bu sezon ne kötü takımlara ne rezil toplar oynadığımızı düşünürsek bu maçı makbul görüyorum. Bu maçtan çıkarılacak sonuçlarda bellidir;

-Belhanda, Babel, Selçuk İnan gibi ağır oyuncuların bu takımda yeri yok
- Atletik bekler olunca oyunun boyutunun ne kadar değiştiği ortada
- Ceza sahasına ne kadar adam sokarsan gol atma ihtimalin artıyor ya Taylan'da ısrar edilmeli ya daha kalitelisi getirilmeli

22 Aralık 2019 Pazar

Arsızlık



Geçen haftanın ardından bu takımdan artık bir beklentimin olmaması yazının başlığının sebebi, zira kötü futbol arsızı olduk hamdolsun...



Evet yanlış görmediniz, Selçuk kaptan ilk 11'de hemde fiziksel olarak çok daha iyi olduğu zamanda bile (Mancini dönemi) oynayamadığı ecnebilerin Regista olarak isimlendirdiği pozisyonda konumlanmış. E tabi bu 11 'i görür görmez tüm whatsapp Galatasaray grubuna Galatasaray'ın gol yiyeceğinin %100 olduğunu hatta 2 tane yemesininde %90 olduğunu yazıyorum. Bunu bilmek için kahin olmaya gerek yok Fiko dediğinizi duyar gibiyim. Evet bu hepimizin aşikar bir biçimde gördüğünü canım hocamız ne yazıkki farkedemiyor.

Beklendiği gibi hemen maçın başında farzımızı yapıyor Jerome'dan golü yiyoruz, ancak akabinde birazda şansla skoru 1-1'e getiriyoruz. İlk devre rüzgarında arkamızda olması ve Göztepe'nin orta sahayı hızlı geçmemize müsaade etmesiyle cılızda olsa pozisyonlar buluyoruz. Haftalar sonra oyun en azından akıyor gibi gözüküyor. Ancak 2. devre gerçek dünyamıza geri dönüyoruz, fiziksel olarak biten Selçuk kaptanın önderliğinde sayısız pas hatası yapıp bir korner dönüşünde Belhanda'nın Halili düşürmek istememesi ile kalemizde golü görüyoruz. Burada Belhanda'ya artık kızamıyorum adam en azından geri koşmuş o kadar takımın geri kalanı gibi ilerde kalmamış. 2-1'den sonra mucize eseri Göztepe kontralarında gol yemiyoruz ve tek isabetli şutumuzu ofsayttan çektiğimiz maçtan 2-1 mağlup ayrılıyoruz.

Maçtan sonra pişkinlik seviyemiz iyice artıyor, Fatih hocam iyice şerbetlendiğinden, bu maçta yakalanabilecek her pozisyonu yakaladığımızı söylüyor ve sınanıyoruz diyor. Evet hocam cidden sen bizi sınıyorsun !

16 Aralık 2019 Pazartesi

Beyin Kanaması


Yukarıdaki ilk 11'i görünce herkesin ağzının suyu akıyor değil mi ? Takribi 20 maçtır -askerde olduğum dönemler dahil- maç günlerinin en güzel dakikaları ilk 11'in açıklanması ile maçın başlama düdüğünün arasında geçen dakikalar olduğunu farkettim. Zira her maç kafamızda bu oyuncuların maçı nasıl forse edeceğini, nasıl güzel futbol oynacağını hayal edip duruyoruz. Ancak başlama düdüğü ile beraber takımın -YİNE - muteber bir futbol ortaya koymadığını görünce hayal kırıklığımız da maç öncesi heyecanımız kadar büyük oluyor.

Bu sefer farklı olacaktı...Rakip lig sonuncusu, ligin bizden sonra en az pozisyona giren, kalesine bizden sonra en fazla şut çektiren ( BİR DAKİKA LAN İSTATİSTİK BAKIMINDAN BİZ OLMAMIZ GEREKENİN ÇOK ÜSTÜNDEYMİŞİZ) Ankaragücüydü. Üstelik hafta içinde Disiplinsiz! davranışları sebebiyle Zonzi kadro dışı bırakılmış oyunculara gereken mesaj verilmişti. Ve o sihirli an geldi..Telefona gelen Galatasaray XI bildirimi..Gözlerde pırıltı...

Her zamanki gibi kadroyu görüp, rakibi nasıl buldozer gibi ezeceğimizi 5-6 gollü bir galibiyet bir galibiyet alacağımızı tükürükler saçarak konuşuyor, whatsapp üzerinden renkdaşlarımı gaza getiriyordum. 

Düdük çaldı, balkabağına dönüştük..ne balı direk kabak olduk...sahaya sanki silah zoruyla çıkartılmış bir oyuncu grubu...20. dakikada kaptırılan bir topta eli belinde yürüyerek geriye dönen Falcao, Soso, Babel 3'süne takılıyor gözlerim...sinir krizindeyim..halı sahada takım arkadaşlarım yapsa sağlam bir fırça kayardım yaşlarına bakmadan o derece...

İlk devre Belhanda'nın ıslaklanmaları arasında bitiyor, devre arasında kesin çıkacak gözüyle yedeklere bakıyorum ama oradada müşahhas bir çözüm yok.

2. devre Lemina ve Belhanda önderliğinde yalandan bir baskı kuruyoruz, ancak rakip amatör küme kıvamında olduğundan duran toptan gol geliyor...Maç devam ederken bir anda bir ıslık sesi yükseliyor tribünden ardından spiker Selçuk oyuna girmek için hazırlanıyor diye anons ediyor. Islıkların sebebini anlıyorum. Selçuk'ta ıslıktan gaza gelmiş olacak ki bizi 8 sene önceye götürüp Yuto'ya nefis bir lob pas atıyor ancak dünyanın en düşük iq japonu olduğu için Yuto topu kaleciye teslim ediyor. Devam eden dakikalarda Taylan giriyor, yeteneksiz ve küstahça sağa sola koşturuyor ve bir ceza sahası içi koşusu penaltıyla taçlanıyor. 

Selçuk oyunda olmasına rağmen Belhanda topu sol tavana asıyor...içimden leş gibi oynadığımız maçı 2-0 kazandık yine buda bişeydir diyorum. Rakip 10 kişi zira tek gol umutları Orgill saçma sapan bir şekilde atılmış oyundan ne olacak başka?!

Ve beyin kanaması başlıyor...

Marcao; sanki yanındaki Luis Suarez, Cavani, Lewandowski kardeşim neden adamı kündeye alıyorsun, bu bizi kaçıncı yakışın geçen seneki Benfica maçlarından başlayarak bu kaçıncı saçma sapan hata.

Maç 2-1 oldu..Babam biz bir tane daha yeriz diyor..yok artık diyorum içimden yine rakip 10 kişi topu alırız pas pas pas maçı bitiririz ...

Nah bitiririz diyor takım bana...top Ankaragücünde adamlar tüm hatlarıyla sahamızda biz ise saçma sapan bir dağılımla duruyoruz 2 pas 3 pas 4 pas 5 pas ve top ağlarımızda...

Hasta Ex...

Ölüm nedeni Beyin Kanaması....

Sinirden boş duvara 2 saat bakıp uykuya dalıyorum.. sabah doktorun ölüm raporunu okuyorum... 

"Skoru nasıl değerlendirelim? Üç gün içerisinde bir maça çıkıyorsunuz, iyi oynuyorsunuz, pozisyonlara giriyorsunuz, 2-0 yapıyorsunuz ve 3 puana yakınsınız. 10 kişiye karşı 2-2 olduğuna göre yapacakbir şey yok. Söylenecek şey, başta ben olmak üzere hatalıyız. Belki değişiklikler de yanlış olabilir. Bu oyunun ne tekniğini, ne taktiğini, ne pozisyonunu konuşmaya gerek yok. durum dururken maçı alıp öbür tarafa vermenin açıklaması olmamalı. Bizim içimizde var da şimdi onlara girmeyelim. Yukarıya daha çabuk yetişip ikinci yarıya hazırlanmayı düşünürken, diğerleri gibi bu maç da yakışmadı. Bir kusur varsa bana aittir"

Yeni transferlerimiz de mi geçen seneye oranla geriye gitti? Aması yok doğru soru bu mu? Geçen seneki oyuncularımızın performansında düşüş var. Yeni gelen oyuncuların eski takımlarında ne durumda olduğunu bilmiyorduk."

3 kulvarı kaldıramıyoruz. 2 senenin şampiyonu, son sene bütün kupaların şampiyonu olan bir Galatasaray. Futbol böyle acımasızdır. Ujfalusi içeride, 'ben olsam ölmüştüm, o yüzden antrenörlük yapamam' dedi. Antrenörlük kolay iş değildir. Sorumluluk bana ait. Teknik adamlık böyledir, kazandığınzıda birliktesinizdir, kaybettiğinizde yalnızsınızdır. Bunu bilmeyen, bunu kabullenmeyen teknik adamlık yapmasın."

Bazı gazetelerde spor servislerine reklam departmanlarından herhalde telefon gelmiştir. Hepsinin farkındayım. Ben çok şeyler gördüm, pes edecek değilim. Bugünün bu kadar moral bozukluğuna rağmen, tekrardan taraftarla da bir araya gelerek, burada, maçlarda aynı duyguları, aynı hissi taşıyarak düzelmemiz gerekir. Ne yapılması gerekir, bizde mevcut. Gönül isterdi ki kazanalım da öyle konuşalım. Kaybedince bir şeyleri söylemek bize yakışmıyor." 

Şu gün, şu maçı berabere bitirmek, bir takıma olabilecek en bütük travmadır. Şuraya 2-0 ile gelsek, bazılarınız bana, hoca çok farklı kazanabileceğiniz bir maçı 2-0 bitirdiniz diyecekti. Ankaragücü'nü de tebrik ediyorum, başarılar diliyorum. Geçen sene, önceki sene kazanmayı nasıl bildiysek, bundan sonra da biliriz, bilmeliyiz, bileceğiz de inşallah."

"Kadromuz bu, yolda giderken kurallar değişiyor ama oyuncu değişmez. Nasıl değişecek? Ocak ayını bekliyorsunuz. Ocak, ocak diyoruz da, orada da birilerini gönderirsek alabiliriz. Ben hiçbir oyuncumu suçlamadım. Teknik, taktik, sistem, oyun içinde faul diye bunları ifade edemezsiniz, hal ve gidiş de vardır bunun içinde, takım olabilme de vardır, bunun içinde aldığınız oyuncunun adaptasyonunun geç olması da vardır. 11'e bakıp, yokum diye bırakıp gideyim var mı? En çok oynayan Nzonzi bizde, hiç teşekkür etti mi? Hiç beklemiyordum ondan, nasıl olacak, ne yapmamız lazım? Yönetmek adına, Galatasaray'a zarar gelmemesi adına belki de daha erken hareket etmeliydik. Yönetiyoruz, en son noktaya geliyor demek ki."

Hayatım boyunca ben hiçbir bahaneye sığınmadım ama 15 maçtır santrforsuz oynuyoruz, Adem'den Allah razı olsun, sol taraftan aldık da koyduk. Bu ve buna benzer bir sebep var maalesef. Devre arasında çok daha başka sebeplerle görüşürüz. Umutsuz olsam ben burada olmam. Şöyle bir beyanat veririm; '9 kez durmuşum, 8 defa şampiyon olmuşum, yeter, bir daha olsam ne olur' derim. Benim karamsarlığım, pes etmem mümkün değil.Galatasaraylı gibi oynarız, bu arayı da kapatırız."


Gomisi 1 milyon euro için gönder, Derdiyok'u beğenme gönder, Diagne'i gönder, forvetsiz kaldım güzel bahane.

3 kulvarı kaldıramıyoruz...bunu 1 sezonda 3 kupayıda almış adam söylüyor...kendine ihanet ediyor, kendi mirasını yiyor....

10 kişiye karşı 2-2 olduğuna göre yapacak bir şey yok. Söylenecek şey, başta ben olmak üzere hatalıyız. Belki değişiklikler de yanlış olabilir. Bu oyunun ne tekniğini, ne taktiğini, ne pozisyonunu konuşmaya gerek yok. durum dururken maçı alıp öbür tarafa vermenin açıklaması olmamalı. Bizim içimizde var da şimdi onlara girmeyelim. Girelim hocam girelim, artık girmemiz gerekiyor, misal Sevr Anlaşması gibi anlaşamayı Babel'e niye verdik, mesela siktirip gitmek isteyen Belhanda'yı niye tuttun, mesela geçen sene bile su kaynatan bu beklerle niye devam ettin, MİSAL BU TAKIMIN OYNADIĞI FUTBOLUN ADINI NİYE ELİ BELİNDE OLARAK ADLANDIRIYOR BU TARAFTAR.!!!!!!!!!!!!!!

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts with Thumbnails