19 Şubat 2010 Cuma

ATLETİCO MADRİD 1-1 GALATASARAY



Gün perşembe günü olunca okul nedeniyle erken başladık derslere projelere gir çık derken akşamı ettik ve eve dönüş yolunu tuttuk.Önce Fener maçı izlendi mutlu olundu yenilsekte fenerlilerin bişey diyemiyeceğini bilmenin verdiği huzur çöktü vucüda, derken bizim maç başladı ancak bi gariplik vardı çünkü biz daha iyi başlamıştık en azından ezilmiyorduk derken Caner'in yaptığı faulün Reyes tarafından 90'na takılmasının ardında çözülme geliyor diye düşünmeye başlamıştım.Atletico 2 net gol pozisyonu yakaladı daha sonra ilk yarının bitmesini bekliyorlardı, 44. ve 45. dakikalarda iki net gol pozisyonumuzu kaleci kurtardı genç kaleciye sağlam küfürler geliyordu kahve ahalisinden,mustafa sarp ve keita bizi delirten iki unsurdu. İkinci yarı izleyelim mi izlemeyelim mi derken gruptan kopmalar oldu çekirdek kadro izlemeye devam ettik iyikide izlemişiz,70. dakikaya kadar Atletico baskısını sürdürdü ve o dakikadan sonra Keita topçu olduğunu hatırladı adeta, arka arkaya pozisyona girmeye çalıştı bu arada kahvedekilerin ahı tutmus rakip kaleci sakatlanmıştı (gözünü sevim ATALAR) yeni kaleci girdi 5 dakika geçmeden çıkması gerek topa çıkmadı arka direkte Keita topa vurdu ve herkez ayaktaydı...Son 15 dakikada kapandık dua ettik vesaire 90. dakikada yan toptan pozisyona girdik gol olsa kaymaklı ekmek kadayıfı olurdu ama biz sadece ekmek kadayıfına talim edelim Vicente Calderon'dan 1-1 dönüyorsun kıllısını aramayalım di mi?

P.S : 1. Reyes İstanbul'a hiç gelme olum pis ıslıklayacaz seni ne pislik adammışşsın be!
2. Mustafa Sarp'a birisi atamayacaksa içeri girmemesini sölesin anasına karısına bacısına yazık




Hiç yorum yok:

Bunlarda İlginizi Çekebilir

Related Posts with Thumbnails